Kafkas

Kafkas Halk Dansları

        Kafkas Halk Dansları yüzyıllardır, Kafkasya insanının günlük yaşamında çok önemli bir yer tutmaktadır. Düğünlerde, bayramlarda, evdeki şenliklerde, konuk ağırlamada-uğurlamada, kış ve yaz gecelerinde, arkadaş toplantılarında dans, günlük yaşamın bir parçasıdır. Danslar oynanmış, unutulmuş; yerine yenisi gelmiş, anlamını, biçimini değiştirmiş ama Kafkasyalının yaşamındaki önemini bugün de yitirmemiştir. Birçok dansın etnografik geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. Örneğin, çok tanrılı dönemlerde Kafkasya'da oynanan "TSOPPAY" dansı Ateş Tanrısı'nın ateşi etrafında af dilemek için dönen bir kurbanı canlandırırken, İslamiyet'in kabulünden sonra yine ateşin etrafında dönerek Gazavat'a çıkacak olanların sevdikleriyle vedalaşma dansı, günümüzde ise "WUIG" ya da "SİMD" adıyla halk arasında düğünlerin ilk açılış dansı olmuştur. Kafkas Halk Danslarında, Kafkasyalının bütün bir karakteri görülür. Kadına olan saygısını, kadınla birlikte oynadığında gösterdiği ciddi, gururlu ve dengeli hareketlerinde görebiliriz. Arkadaşları ile birlikte bulunduğunda da çevik, sert ve savaşçı kişiliğini, bir o kadar estetik davranışlarını ve cesaretini görebiliriz.


                                                                    Kafkas Kadın Giysisi



                                                                  Kafkas Erkek Giysisi






Maral Oyunu


        Bu oyun ormanda ava çıkan avcılar ile Maral(geyik)'ler arasında geçen olaydan esinlenmiştir. Avcılar tüfeklerini gizleyerek arka rkaya marallara doğru yaklaşmaya çalışırlar (yaklaşma çeşitli figürlerle anlatılmaya çalışılmaktadır. Avcılar bir masal (geyik) sürüsüne yaklaşırlar: Avlarını avlama hırsı ve sevinci içinde bulunan avcılar gözlerine inanamayacakları bir olay vuku bulur. Maralların (geyik) hepsi beyaz gelinlikler içinde süzüle süzüle ortaya çıkan birer kız görünümünü alırlar. "Maral sözü Iğdır ve çevresinde genelde kadınlar ve kızlar için kullanılan bir kelimedir. Maral olarak tabir edilen, çok güzel, eşi ve benzeri tarif edilemeyen biri olarak tanımlanır).Avcılar bu durum karşısında büyülenir her avcı birer genç kızı (maral) alarak eşleşirler, birlikte değişik figürlerle buluşmanın sevincini yaşarlar. Derken düğün hazırlıkları başlar.

Gelin Havası


        Bu oyun özellikle düğünlerin sonunda gelini masadan alıp götürmeleri sırasında çalınır. Oldukça ağır hareketlerle oynanır. Bu oyun sırasında damadın akrabaları ve ailesi gelinin ailesine sataşmak amacıyla ve sevinçlerini dile getirmek isteğiyle ellerine aldıkları kap ve kaşıkları birbirine vurarak müziğe eşlik ederler. Grup şeklinde hem oynanır hem de gelini damadın evine götürmek amacıyla yürünür. Damat tarafları coşkulu bir şekilde etrafa şekerler dağıtır. Gelin ailesinde, kızlarının evlerinde ayrılacağı için büyük bir hüzün vardır. Damadın ailesinde ise büyük bir sevinç ve coşku vardır. Bu oyunun diğer bir adı da "mirzeyim vağzalı"dır. Bu oyun ve müzikte değişik duyguların hepsi bir anda yaşanır. Ayrılık ve kavuşma gibi...
'
Şeyh Şamil Oyunu


        Şeyh Şamil Oyunu Türk'ün direnme gücüdür. Kafkasya'da yapılan uzun savaşlar içinde Türk Kahramanı Şeyh Şamil’in direniş gücünü belirtmek için bu adı aldığı söylenmektedir. Oyun bir kaç bölümde oynanmaktadır. Dua bölümü hüzünlü müzikle oynanmakta ve sahnede kız ve erkek yerlerini almaktadır. Oyunun doğuşu şöyle anlatılır. Şeyh Şamil'in Ruslarla savaşın son dönemlerinde yakınlarından bazıları savaşın bitmesini Rusların yalan dolu iknaları ve vaatleriyle istemektedirler. Bu olayı Şeyh Şamil'e ancak anası diyebilir diye düşünüp ve annesini ikna ederek Şeyh Şamil'e gönderirler. Şeyh Şamil olaya büyük tepki gösterir ve annesine altmış kırbaç cezası verir. Ancak cezayı kendisine de uygulattırır. Kırbaçlar Şamil'e vuruldukça halk acı ve hüzünden kıvrılarak çeşitli hareketler yaparlar. Daha sonra bu olay oyun haline getirilir.
        Diğer bir bölüm bıçak atma olayıdır ve oyun esnasında kız oyuncu göğsünde bir tahta parçası ile yere uzanır. Erkek ağzındaki bıçakları bu tahtaya ağzıyla saplar. Bu oyunun doğuşu ise şöyle anlatılır. Şamil ve arkadaşları tutsak düştüklerinde bir gemi ile sürgüne gönderilirken, Rus askerlerinin eğlencelere  başladıkları ve Şamil'in arkadaşlarını ortada oynattıkları, Şamil'i de oynatmak istediklerini ancak Şamil bıçaksız oynamayacağını bildirmesi üzerine bıçaklar verildiği, bunlarla oynadığı zaman bıçakları arkadaşlarını önüne sapladığı ve bir işaret üzerine bıçakları alarak dövüşe geçtikleri ve kurtulduklarını anlatılmaktadır.

Kıskanç
        Üç kişi ile oynanan bir oyundur. Bazen toplu olarak da oynanır. Genelde iki kız bir erkekten oluşur. Kızların aynı erkeğe tutkun olmaları ötekinin kıskanıldığının gösteren bir açılışla kızla birlikte, alanın ters köşelerine doğru giderler. Oğlan oyunu tek ve beceri sergileyen bir biçimde sürdürür. İkisini de aynı sevgi sunuşları iletir. İkisinin de gönlünü yapar, geldiklerinde oyun üçlü görünüşünde sürdürülür. Hızlı melodisi vardır.

Vağzalı


        Son derece zarif melodisiyle, ince yumuşak hareketler bu oyunun halk arasında daha geniş yayılmasına neden olmuştur. Her düğün töreninde vağzalının cazip edası işitilir. Vazlağının düğün törenlerinde gelin oyununun ritmiyle bütünleştirdiği zarif, sade, ahenkli figürleriyle sergiler.

Gazağı


        En eski oyunlardan birisidir. Oldukça çabuk, hareketli, coşkun bir oyundur. Bilindiğine göre bir savaşçı oyunudur. Oyunu harbe gidenler oynardı. Oyunda çeşitlilik ve teknik açıdan hareketler çoktur. Oyun güzellik, yapı ve incelik bakımından zengindir.

Tamara


        Adını, Azerbaycan oyunlarını sergileyen meşhur Salyanlı Reğgase Tamara'nın şerefine onun adı verilmiştir. Oldukça cazibedar, lirik oyundur. Esasen kadınlar çoğu zaman da erkekler beraber oynanır. Oyunda rengârenk ritmik vurgular vardır.

Terekeme


        Bu oyun çok eski zamanlarda Azerbaycan'da mesken kurmuş olan kabilenin adıdır. Terekemeler hayat tarzı olarak ayrı göçebe bir hayat yaşayan kabile idi. Aynı müziğe sahip olan Terekeme oyunu iki variantdaoynanır. Birinçi variantda onu yalnız 'kadınlar oynar. İkinci variantda daha çevik, oynaklı ve kırık sesli geniş hareketli oyundur. Bunu kadınlar ve erkekler oynarlar.

Ayşat


        Oyun Aras Nehri'nin akışına bakarak sudaki hareketlerden esinlenerek ifa edilir. Kızın hareketleri suyun dalgalanmasını, erkeğin dönüşü ise girdapları andırır.